HER MÜSLÜMANIN BİR TANE YETİMİ OLMALI

Necat Bilezikçi’nin yetimler konusunda ayrı bir hassasiyeti var. Söz konusu yetimler olunca onlar için her türlü fedakârlığı yapmaya hazır. “Müslümanlar arasında kim bir yetimin yiyecek ve içeceğini üstlenecek biçimde sahiplenirse, Allah onu mutlaka cennetine koyar.” hadis-i şerifi onu çok etkilemiş. Yetime bakmanın ve onu gözetmenin kendisi için ayrı bir yeri olduğunu sık sık dile getiriyor. Onlar, yetimin hakkını ellerinden geldiğince gözeten ve yardımlarını devam ettirebilmek için her türlü imkânı hazır hâle getirmeye çalışan iyiliksever bir çift.
Fatma Hanım ve Necat Bey, yetimlerle ilgilenmeye karar verdikten sonra mahalle mahalle, ev ev dolaşmaya başlamışlar. Nerede bir yetim varsa gidip bulmuşlar ve bulmaya da devam ediyorlar. Ayrıca ikisi de bu konuda çok hassas ve hatta aralarında tatlı bir yarış dahi var.
Fatma Hanım ve Necat Bey yetimlerle ilgilenirken sadece maddi değil manevi olarak da onların yanında olmaya çalışıyor Necat Bilezikçi: “Bazen yetim bir çocuğun başını okşamak; paradan, giyecekten ve yiyecekten daha önemli hâle geliyor. Güler bir yüz, tatlı bir dil onların en çok istediği şey.” ifadeleriyle yetimlere olan hassasiyetlerini dile getiriyor.
Onlar, yetim çocukları kendi çocuklarının arasına almış. Fatma Hanım eşinin yetimlere gösterdiği yakınlıktan olsa gerek, ona yetim babası ismini takmış. Hatta Fatma Hanım, kızlarının arada Necat Bey’e takılarak “Baba, keşke ben de yetim olsaydım da benimle de böyle ilgilenseydin.” dediğini gülümseyerek anlatıyor. Çocuklar da Necat amcalarını ve Fatma teyzelerini çok seviyor ve bu sevgilerini kimi zaman sözle kimi zaman da mektupla ifade ediyorlar.
Bilezikçi çifti, yetimlerle ilgilenmek ve onların her ihtiyacını karşılamak için bütün imkânları seferber etmiş. Sadece birkaç yıl değil onları tanıdıkları andan itibaren yiyecek ve giyecekleri başta olmak üzere eğitim masraflarını karşılamış ve evlilik çağındakilerin çeyizlerine kadar dizmişler.
Çiftin yetimler için yaptığı bir başka güzel şey ise onları her yaz tatile götürmek. Fatma ve Necat Bilezikçi aileler için özel olarak ayarladıkları eve onları bırakıp ihtiyaçları olan ne varsa alıyor ve aileler orada gönüllerince eğlenirken iyiliksever çiftimiz de huzurlu bir şekilde evine dönüyor. Bir hafta sonra da aileleri yerlerinden almak için tekrar yola çıkıyorlar ve onları alıp evlerine getiriyorlar. Çocukların bu tatil sayesinde gözlerinin içindeki gülümsemeyi görmeyi hiçbir şeye değişmeyen aile “Onlar mutlu olunca biz daha mutlu oluyoruz.” diyerek bu durumun yaşam enerjilerini arttırdığını ifade ediyor.
Onların bu hizmeti yıllar öncesinde başlamış. Çocukluklarından beri tanıdıkları yetimlerden büyüyüp üniversite okuyanlar hatta evlenenler bile var.
Bu yolda hiçbir zaman "Birileri yardım eder mi?" endişesine kapılmadıklarını söyleyen Necat Bilezikçi, "Hamd olsun yardım edenler oluyor. Yardım eden olmasa da biz elimizden geleni yaparız" diyor. Boş vakitlerinde eşiyle beraber yetim aradıklarını da anlatan Bilezikçi, "Müslümanların göz bebeği yetim. Onları bulalım, başlarını okşayalım. Her Müslümanın bir tane yetimi, bir tane muhacir kardeşi olsa tamamdır" şeklinde herkesi harekete geçirmeye davet ediyor.
Bilezikçi ailesi, iyilik listesine ihtiyaç sahiplerine ev almayı da eklemiş. Teker teker onlara ev almaya da başlayan Fatma Bilezikçi ve eşi, iyilik ağının her geçen gün yayılarak büyüdüğünü söylüyor. Ev alamadıkları ailelerin de kiminin elektrik faturasını, kiminin su faturasını ödeyerek onlara maddi destek olmaya çalışıyorlar. Tüm bunları yapmaktan bir an geri durmayı düşünmeyen Bilezikçi çifti, kendilerine söylenen “Sizi tanıdıktan sonra yüzümüz güldü.” sözüyle yorgunluklarını atıyor.
Fatma Hanım yetim annelerinin umre hayalini gerçekleştirmek için de kolları sıvamış. Bu sevinci onlarla yaşamak, kutsal topraklara yardım ettiği ailelerle beraber adım atmak… Fatma Hanım yakın zamanda çıkacağı umre yolculuğunu bu hayallerle süslüyor.
İyilik zincirine her gün bir yenisini daha ekleyerek hayatlarına devam ediyor Bilezikçi ailesi. Onlar, yaptıkları iyiliklerle yüzlerce ailenin kalbinde, yanında, duasında… Tüm dertleri “Bugün iyilik adına ne yapabilirim, bende olanı kiminle paylaşabilirim?” sorusuna yeni cevaplar bulabilmek…